Müzik türleri nedir kaça ayrılır kaç çeşit müzik türü vardır gibi hatta ve hatta müzik türleri ve çeşitleri gibi kaç gündür başımın etini yedikleri bir konu bu konu eminm pek çok kişinin merak ettği bir konudur bunu bulduk ama işinize yararsa ne mutlu bize.
Klasik müzik
Klasik batı müziği, genelde yüksek kültür seviyesi ile bağdaştırılan, halk müziklerinden net çizgilerle ayrılmış, Avrupa kökenli ve ağırlıklı müzik türüdür
Klasik batı müziği dönemleri
* Rönesans : 1450–1600 yılları arasında, enstrüman ağırlıklı ve çoklu seslerin kullanıldığı dönem : org, klavsen, arp en çok kullanılan çalgılar
* Romantik : 1820–1901 yılları arasında müziğin kültürel hayata girdiği ve eğitim kurumlarının adımlarının atıldığı, melodi ve ritmin dikkate alındığı dönem. Beethoven, Weber , Schubert ve Rossini, Chopin, Liszt, Paganini Romantikler kuşağı olarak bilinir.
* Klasik : 1750–1820 yılları arasında, pekçok besteleme ve stil kuralının yerleştiği, arp ve klavsenin yerini piyanoya bıraktığı dönem. Dönemin ilk akla gelen bestecileri Mozart ve Haydn'dır
Caz Nedir
Cazın Kökeni
caz (jazz) müziği her ne kadar 1880' lerde new orleans'ta gelişmeye başladıysa da aslen kökeni afrika' dır. sömürgenin yaygın olduğu dönemlerde amerika'ya getirilen siyahlar buraya kendi kültürel müziklerini de getirmişlerdir. burada köle olarak çalışırken tarlalarda söyledikleri şarkılar cazın temeli olmuş ve 1920'lerin başında new york, los angeles ve chicago'da yapılan kayıtlarla son şeklini aldı. o zamanlar birçok değişik akım cazın ortaya çıkışında yol gösterici olmuştur. bunlardan biri melodilerin ve akorların eşliğinde simgesel olarak özgürlüğe kavuşma çabalarıydı. bu akım bugün doğaçlama olarak tanımladığımız olaya liderlik etmiştir. bir diğeri ise, siyahi amerikalıların yarattığı blues ve ragtime gibi müzik türleriydi.
Barok müzik
Müzikal barok, mimari veya edebi barokla ne aynı kökene, ne aynı gelişmeye, ne de aynı yazgıya bağlıdır. Bununla birlikte, konsertan bir yapıyla betimlenen, yeni türlerin yaratılmasıyla, kendini bir hareket ve çeşitleme sanatı olarak ortaya koymaktadır: böylece baroğun köklü dramatikleştirme eğilimiyle birleşir. Merkezi, İtalya ve Almanya olan müzikal barok, bir buçuk yüz yıl içinde, Monteverdi'den Johann Sebastian Bach'a kadar gelişip biçimlenecektir.
ELEKTRONİK MÜZİK
Temelde davul makinası, sampler (ses örnekleyicisi) ve synthesizer gibi inorganik enstrümanların kullanımına dayanan müzik türüne Elektronik Müzik denir.
RAP MÜZİK
Rap, bir müzik türüdür. Kökenleri 1970'lerin getto Amerika'sına dayanmaktadır. Amerika'nın varoş bazı eyaletlerindeki çetelerin birbirlerini islah amaçla buldukları hip-hop kültürünün müzik koludur.
TRANCE MÜZİK
Trance 1990'lardan sonra ortaya çıkan bir elektronik müzik stilidir. Adını tekrarlanan ve aynı zamanda değişen, bu yönüyle dinleyiciyi trans türü bir duruma soktuğu düşünülen ritimleri barındırması yüzünden alır. Genellikle 124-148 vuruş/dakika arası bir hızla çalınır.
PSYCHEDELİC MÜZİK
Psychedelic müzik, özellikle LSD gibi maddelerin sebep olduğu ruh halini değiştirici ve düşünme paternlerini çarpıtıcı maddelerin yarattığı etkiyi aktarmaya çalışan bir müzik türüdür.
POPÜLER MÜZİK
Popüler Müzikler, büyük ölçüde tüketim nesnesi olarak üretilmiş ya da böyle olmamasına karşın bir süre sonra bu tür bir özelliğe bürünmüş, biçimi kendine özgü sektörel işleyişin ölçütleri içinde yapılandırılan ki söz konusu ölçütlerin oluşumunda temel alınan değerler, belirli bir toplu kesimin kültürü içindeki beğeniye dayanmayıp, büyük ölçüde bileşik kültüre ait müziklerdir.
METAL MÜZİK
Metal, rock müziğin daha sert ve agresif olan türüdür.
Distorsiyon (Distortion) gitarlar brutal, çığlık vokaller (scream), hızlı ritimler içerir.
Bunun yanisira icerisinde bir cok ture ayrilan Metal,bu tarzin dinleyicilerine her tur soundu icinde barindirir.
Halk Takvimi ve Meteorolojisi
Halk takvimini herhangi bir yöre insanının temelde kültürel miras olarak edindiği doğal olgularla,toplumsal kurumlar ve olgular arasındaki uzun süreli deneyimlere dayalı ilişkilerin kurulduğu dinsel,tarihsel,töresel,eğitsel, inançsal,hukuksal,tarımsal,siyasal,ekonomik bağın anımsama ve anımsatma görevini üstlenmiş olan zaman-hayat ikilisinin bir dizgesi olarak tanımlayabiliriz.
Halk takvimi dediğimiz yerel takvim bilinen, yaygınlık kazanmış takvimlerden daha farklı olarak yılı bölümler;ayları ve günleri başka bir biçimde adlandırır. Kimi zaman birimlerine,kimi doğal olaylara iyi ya da kötü özellikler yükler.
Yaygın bir inanca göre uzun süreli deneyim ve bilgi birikiminin ürünü olan halk takvimlerine uymamak,onun gösterdiği doğrultuda hareket etmemek bireyin büyük zararlara uğramasına neden olur.
Bazı yerlerde Şubat Ayı diğer aylardan kısalığı bakımından "Gücük (küçük)" olarak adlandırılmaktadır.Tarım,hayvancılık,meyvecilik işleri de kimi takvimlerde ayları daha uzun, daha kısa dönemleri belirten isimler almaktadır.Koç Ayı- koç katımının yapıldığı ay,orak ayı- ekinlerin biçme işinin yapıldığı ay,kiraz ayı- kirazların yetiştiği ay gibi...
Halk takvimlerinin büyük çoğunluğunda yıl,kasım ve hıdrellez olmak üzere iki bölümdür.Kasım, Kasım Ayı'nın başında başlar ve Hıdrelleze kadar yani Mayıs Ayı'na kadar sürer;bu süre kış mevsimidir.
Hıdrellez ise 6 Mayıs'ta başlar,Kasım'a kadar olan süredir ve yaz mevsimidir.Kış devresi 45'er günlük Kasım, Zemheri, Hamsin adlı üç ana bölüme ayrılır.Tamamı 180 gün olarak kabul edilen kış devresinin ilk 135 günü yani Kasım-Zemheri-Hamsin aylarına "sayılı" ya da "hesaplı" adları verilmektedir. Ülker adı verilen yıldız bunun en güzel örneğidir.Bazı yörelerde özellikle yaz aylarında ülker adı verilen yıldızın etkisiyle bitkilerin ve hayvanların zarar göreceğine inanılır. Bu etkiden korunmak için çeşitli tedbirler alınır.
Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan Muharebesi
(26 Ağustos-18 Eylül 1922)
Sakarya Savaşında ağır bir yenilgi alan Yunan ordusu elinde kalan toprakları yeni bir savaşta kaybetmemek için savunma önlemleri almaya başlamıştır.Yunan savunma hatlarını gören İngiliz subayları Türklerin bu hatları geçemeyeceğini ve Türklerin taarruz savaşı yapamayacaklarını söylemişlerdir.
Türk ordusu ise taarruz için her türlü hazırlığı yapmıştır.Doğu ve güney cephelerindeki askeri birlikler Batı cephesine aktarılmıştır.mayıs 1922'de Mustafa Kemal Paşanın Başkomutanlık yetkisi tekrar uzatılmış 20 temmuz 1922'de de süresiz olarak uzatılmıştır.
Türk ordusunun ihtiyaçlarını karşılamak için Tekalif-i Milliye emirleri tüm yurtta uygulanmıştır.Bunun yanında dışarıdan da silah ve mühimmat alınmış Türk ordusuna taarruz eğitimi verilmeye başlanmıştır.
Mustafa kemal paşa Türk ordusunun kesin bir zafer kazanmak için taarruz etmesini istediği için hazırlıkları uzatmaktaydı.fakat bu durum TBMM'de Mustafa Kemal Paşaya karşı muhalefetin daha da artmasına neden olmuştur.Mustafa Kemal Paşa hem cephedeki işlerle hem İtilaf devletlerinin temsilcileriyle hemde TBMM'deki muhalefetle aynı anda uğraşmak zorunda kalmıştır.Bu durumu daha da kolaylaştırmak için TBMM'de 10 Mayıs 1921'de Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk grubu kurarak kendisine karşı yapılan muhalefetle daha etkili bir şekilde mücadele etmeyi amaçlamıştır.
Mustafa Kemal Paşa ordunun taarruz hazırlıklarını büyük bir gizlilik içinde sürdürmüştür.Taarruzu gizlemek için Temmuz ayı sonunda ordu birlikleri arasında bir futbol turnuvası düzenleyerek komutanlarla topluca görüşme imkanı sağlamıştır.
Büyük Taarruz 26 Temmuz 1922'de sabaha karşı 04:30'da Türk topçusunun ateşiyle başlamıştır.TBMM bile taarruzdan savaş başladıktan sonra haberdar edilmiştir.
Büyük bir gizlilik içinde başlatılan taarruz Yunan ordusunun geri çekilmesine neden olmuştur.Yunan ordusu kısa bir süre içinde Afyon'u Türk ordusuna bırakmıştır.yapılan Muharebeler 30 Ağustosta büyük bir zaferle sonuçlanmıştır.Büyük taarruzun 30 ağustos 1922'de gerçekleşen kısmını Mustafa kemal Paşa bizzat ateş hatları arasında Başkomutan sıfatıyla yönetmiştir.Yunan ordusunun büyük bir kısmı ne olduğunu anlayamadan kuşatılarak imha edilmiş ve Yunan ordusunun genel kurmayı heyeti ve başkomutanı esir alınmıştır.böylece yunan ordusunun yeni bir savunma oluşturması engellenmiştir.
Bozguna uğrayan Yunan ordusu bir daha toparlanmadan yurdu terk edene kadar geri çekilmiştir.Bu muharebede Mustafa Kemal paşanın orduyu bizzat yönetmesi nedeniyle 30 ağustos Zaferine başkomutanlık Meydan Muharebesi adı verilmiştir.30 Ağustos zaferinin kazanılmasının ardından Mustafa kemal Paşa "Ordular İlk hedefiniz Akdeniz'dir!" emrini vermiştir.dağınık bir şekilde kaçan Yunan ordusu 9 Eylülde İzmir'den denize dökülmüştür.18 Eylülde ise batı Anadolu tamamen Yunan kuvvetlerinden temizlenmiştir.
Büyük Taarruzun Sonuçları:
• Yunan işgali sona ermiştir.
• Kurtuluş savaşının askeri safhası kapanmıştır.
• Türk ordusu işgal altındaki Marmara çevresi ve Trakya'yı kurtarmak için Marmara bölgesine yönelince İngiliz kuvvetleriyle karşılaşmıştır.Böylece Kurtuluş savaşında ilk kez İngilizlerle savaş yapma ihtimali ortaya çıkmıştır.
• Türk ordusunun kesin zaferi nedeniyle itilaf devletleri TBMM'ye ateşkes teklifinde bulunmuşlar bunun sonucunda Mudanya Ateşkes antlaşması imzalanmıştır.
çok teşekkür ederim saol
YanıtlaSil