9 Ocak 2008 Çarşamba

İSİMLERİN ANLAMLARI NELERDİR?

Çocugumuza hepimiz en güzel en anlamlı ve şeker ismi vermek istersiz işte sizler için en güzel çocuk isimlerini hazırladık bu bebek isimlerinin sakın okumadan geçmeyin isimlerin anlamlarıyla birlikte sundugumuz bu paylaşımımızıtercik ederseniz isimlerin anlamları ekibi olark mutlu oluruz.bu arada konumuzda islami isimlere ve kuranda geçen isimlerede yer verdik.
A
Aba: bazı yörelerdeki yaşlı kadın

baba kardeşi, amca
Abad: şen, bayındır

sonsuz gelecek zamanlar
Abadi: şen, bayındır, mamurlukla ilgili

Abak: eski Türklerde ölmüş ataların tapınılan heykelleri

şamda hükümet kurmuş bir Türk beyi
Abaka: bir tür iplik

Abakahan: ilhanlı hükümdarı hülagu' nun oğlu

Abakan: yenisey ırmağının bir kolu

Abamüslim: islamiyete inananların ulusu, yücesi

Abat: şen, rahat, mutlu olmuş

Abay: sezgi, anlayış, dikkat

ustalık, beceri, hüner
ayın suya akseden yansıması, hünerli
Abaza: karaçay

çerkes özerk bölgesinde yaşayan müslüman bir halk
Abbad: Allaha itaat ve ibadet eden, kulluğunu hakkıyla yerine getiren

yasaklarından kaçınan
Abbas: sert ve çatık kaşlı arslan

Abbaz: yüzgeç, yüzücü

Abdal: tarikat mensubu

Abdu' l-melik: her şey üzerinde tasarruf ve hükmeden tek hükümdar Allah' ın kulu

el-melik, Allah' ın isimlerindendir
Abdulaziz: izzet, kudret, şeref sahibi Allahın kulu.

Abdulbaki: ezelden ebede varolan Allah'ın kulu

Abdulcemal: güzellikleri kendinde toplayan Allah' ın kulu

Abdulhamit: hamd olunan Allah'ın kulu

Abdulkerim: çok cömert olan Allah'ın kulu

Abdullah: Allah' a ait olan, onun yolundan giden kişi

Abdulmuiz: muiz' in, izzet veren, şereflendiren Allah' ın kulu

Allah' ın isimlerindendir
Abdurrahman: rahmet sahibi Allah'ın kulu

rahman; dünyada her canlıya, mü' min-kafir ayırdedilmeksizin herkese merhamet eden
Allah' ın isimlerindendir
Abdurrauf: rauf olan Allah' ın kulu

Abdussabur: sonsuz sabır ve genişlik sahibi Allah' ın kulu

Allah' ın isimlerinden
Abdi: kulluk, kölelikle ilgili

Abdüddar: zararlı şeyleri ve sebeblerini bir hikmete mebni olarak yaratan Allah' ın kulu

Allah' ın isimlerindendir
Abdüla'la: en yüksek, en yüce ve yücelikte eşi olmayan Allah' ın kulu

a' la kelimesi kur'an-kerim' in sıfatı olarak geçmektedir.
ünlü bir islam bilgini
Abdülafuv: geniş avf ve mağfiret sahibi yüce Allah' ın kulu

Allah' ın isimlerinden
Abdülali: yüce, ulu, şan ve şeref sahibi Allah' ın kulu

ali kelimesi kur'an' da Allah' ın yüceliğini vasfetme anlamında kullanılmıştır
Abdülalim: herşeyi bilen tanrının kulu
alim ve mükemmel bilgiyi uhdesinde bulunduran Allah' ın kulu. alim kelimesi Allah' ın 99 isminden birisidir

Abdülazim: azamet ve büyüklük sahibi Allah' ın kulu

Allah' ın isimlerinden
Abdülaziz: tanrının sevgili kulu
büyük ve aziz olan, izzet ve şeref sahibi Allah' ın kulu

aziz Allah' ın isimlerindendir
32. osmanlı padişahının adı
Abdülbaki: var olan, kalan
sonsuz, ebedi olan ve ölmenin kendisi için sözkonusu olmadığı

Allah' ın kulu
Allah' ın isimlerinden
Abdülbari: yaratan, yaratıcı Allah' ın kulu

bari ismi, Allah' ın isimlerindendir "abd" takısı almadan kullanılmaz
Abdülbasıt: genişlik, ferahlık ve kolaylık verici olan Allah' ın kulu

Allah' ın isimlerinden
Abdülbasir: her şeyi görüp gözeen ve gizliliğin kendisi için söz konusu olmadığı yüce Allah' ın kulu

Abdülbedi: Allah' ın isimlerinden

bedi' nin kulu
Abdülberr: berr' in kulu

cömert ve ihsan edicinin kulu
berr, Allah' ın isimlerindendir
Abdülcebbar: zorlayıcı, cebredici
cebredici, zorlayıcı, kuvvet ve kudret sahibi Allah' ın kulu

cebbar, Allah' ın isimlerindendir
Abdülcelil: pek büyük, ulu
büyük, ulu, yüce Allah' ın kulu

celil, Allah' ın isimlerindendir
Abdülcemal: dürüstlüğü, güzelliği olan tanrının kulu

Abdülcevat: eli açık tanrının kulu
cömert olan Allah' ın kulu

Abdülehad: şeriki ve ortağı bulunmayan, tek olan Allah' ın kulu

ehad, Allah' ın isimlerindendir
Abdülesed: aslan' ın kulu

hz. rasulullah (s.a.s)'m reddettiği isimlerdendir
müslümanlar kullanmazlar
Abdülevvel: herşeyin evveli, ilk olan, varlığının başlangıcı bulunmayan Allah' ın kulu

Abdülezel: sonsuzlardan beri var olan kul
ezelden beri var olan varlığı için başlangıç söz konusu olmayan Allah' ın kulu

Abdülferid: tek, eşsiz, eşi olmayan, kıyas kabul etmez, üstün olan

Allah' ın kulu
Abdülfettah: karışık şeyleri çözen
zafer kazanmış, üstün gelmiş, fetheden-açan, kullarının kapalı-müşkil işlerini açan Allah' ın kulu

Allah' ın isimlerindendir
Abdülgaffar: merhametli, tanrının kulu
kullarının günahlarını affeden allıh' ın kulu

Allah' ın isimlerindendir
"abd" takısı almadan kullanılmaz
Abdülgafur: günahları bağışlayıcı
kullarının günahlarını tekrar tekrar bağışlayıcı olan Allah' ın kulu

"abd" takısı almadan kullanılmaz
Abdülgani: zengin, varlıklı, bol, doygun olan Allah' ın kulu

Allah' ın isimlerinden
Abdülhabir: her şeyin iç yüzünden, gizli ve saklılıklarından haberdar olan Allah' ın kulu

Allah' ın isimlerinden
Abdülhadi: hidayet eden, doğru yolu gösteren Allah' ın kulu

Allah' ın isimlerinden
Abdülhafız: herşeyi bütün ayrıntı ve inceliğiyle kaytılayıp tutan ve dilediği zamana kadar bela ve afetlerden koruyan Allah' ın kulu

Allah' ın isimlerinden
Abdülhak: yüce tanrının kulu
hak ve gerçek olan, varlığı hiç değişmeden duran Allah' ın kulu

hak, esmau'l-hüsna' dandır
Abdülhakem: bütün işlerin kendisine döndürüldüğü, onun adalet ve kararına baş vurulduğu yüce hakem Allah' ın kulu

Allah' ın isimlerinden
Abdülhakim: her şeye hükmeden Allah' ın kulu

hakim, Allahın isimlerindendir "abd" takısı almadan kullanılmaz
Abdülhalik: halk eden, yaratan tanrının kulu
yaratan, yoktan vareden, yaratıcı Allah' ın kulu

halik, Allah' ın isimlerinden "abd" takısı olmadan kullanılmaz
Abdülhalim: halim, yumuşak huylu
tabiatı yavaş olan, yumuşak huylu, hikmetli Allah' ın kulu

Allah' ın isimlerinden
Abdülhamid: hamdolunmuş, övülmüş, bütün varlığın diliyle övülmüş Allah' ın kulu

hamid; Allah' ın isimlerindendir
Türk dil kuralları açısından "d/t" olarak kullanılır
Abdülhamit: övülmeye değer

Abdülhasib: bütün varlıkların takdir edilen hayatları boyunca yaptıkları bütün işlerin ayrıntılarıyla hesabını en iyi bilen hasib' in kulu

hasib; Allah' ın isimlerinden
Abdülhay: daima diri olan, ebedi hayat sahibi, her şeye gücü yeten cenab-ı Allah' ın kulu

Allah' ın isimlerinden
Abdülkadir: övülmeye değer
bitmez tükenmez kuvvet sahibi olan, herşeyi yapmaya gücü yeten Allah' ın kulu

kadir; Allah' ın isimlerindendir
Abdülkaviy: sonsuz güç ve kuvvet sahibi Allah' ın kulu

kaviy kelimesi esmau'l-hüsna' dandır
Abdülkayyum: bu isim her şeyin bir varlık olarak durabilmesi için neye ihtiyacı varsa onu veren, gökleri, yeri ve her şeyi tutan, baki, kaim Allah' ın kulu

kayyum, Allah' ın isimlerindendir
Abdülkebir: kebir' in büyüklük ve azamette eşsiz olan Allah' ın kulu

kebir; Allah' ın isimlerindendir
Abdülkerim: cömertlik sahibi olan
keremi bol, cömert olan aziz ve celil Allah' ın kulu

kebir; Allah' ın isimlerindendir
Abdüllatif: yumuşaklık sahibi
latif, güzel, yumuşak, hoş, nazik olan bütün olayların ve eşyanın inceliklerini bilen Allah' ın kulu

el-latif; Allah' ın isimlerindendi
Abdüllazim: büyük, yüce, yüksek

Abdülmacid: kadru şanı büyük, cömertlik ve keremi bol olan Allah' ın kulu

macid kelimesi, Allah' ın isimlerindendi
Abdülmalik: sahip olan, herşeyin mülkiyetinin sahibi olan Allah' ın kulu

malik; Allah' ın isimlerindendi "abd" takısı almadan kullanılmaz
Abdülmecid: şanı büyük ve yüksek olan, şan ve onur sahibi yüce Allah' ın kulu

mecid kelimesi Allah' ın 99 isminden biridir
31. osmanlı padişahı
Abdülmecit: şan ve şeref sahibi

Abdülmelik: tüm evrene egemen olan tanrının kulu

Abdülmennan: çok ihsan eden, ihsanı bol olan Allah' ın kulu

mennan kelimesi, Allah' ın sıfatlarındandır
Abdülmesih: hastalara şifa veren, mesih isa' nın kulu

isim olarak kullanılmaz
Abdülmetin: metanetli, sağlam, dayanıklı olan Allah' ın kulu

Allah' ın isimlerindendir
Abdülmucib: kendisine yönelip yalvaranların isteklerine cevap veren, onların dua ve tevbelerine cevap veren, onların dua ve tevbelerine icabet eden yüce Allah' ın kulu

mucib, esmau'l-hüsna' dandır
Abdülmuhsi: bütün varlıkların sayısını tek tek bilen Allah' ın kulu

muhsi, esmau'l-hüsna'dandır
Abdülmuhyi: hayat veren, can ve ruh veren, bütün canlıları ve hayatı diri tutan Allah' ın kulu

muhyi, Allah' ın 99 isminden birisidir
Abdülmuid: yaratılmışları yokettikten sonra tekrar dirilten Allah' ın kulu

muid Allah' ın 99 isminden birisidir
Abdülmümin: gönüllerde iman nurunu yerleştiren, kendisine yönelenlere, iman nasib ederek onları hidayetine alan, koruyan yüce Allah' ın kulu

mü' min, Allah' ın isimlerindendir
Abdülrahim: bağışlayan, affeden

Abdülrezzak: tüm yaratıklara rızkını veren tanrının kulu

Abdülreşit: iyilikler sahibi

Abdülvacid: yoktan vareden, meydana getiren, dilediğini anında elde eden, zenginlik ve servetine nihayet bulunmayan vacid' in kulu

vacid, Allah' ın isimlerindendir
Abdülvahid: tek ve eşsiz olan, zatında sıfatlarında, hükümlerinde, işlerinde asla benzeri olmayan Allah' ın kulu

vahid kelimesi cenab-ı hakk' ın kur' an' da zikredilen 99 isminden birisidir
Abdülvali: bütün alemleri ve meydana gelen bütün olayları tedbir ve idare eden Allah' ın kulu

vali esmau'l-hüsna' dandır
Abdülvaris: gerçek servet ve zenginliklerin mutlak sahibi.

bütün zenginliklerin son ve asıl sahibi olan yüce Allah' ın kulu
varis kelimesi Allah' ın isimlerindendir
Abdülvasi: vasi' nin kulu

genişlik sahibi ve müsade edici, darlık, fakirlik ve sıkıntıdan münezzeh olan Allah' ın kulu
vasi kelimesi Allah' ın isimlerindendir
Abdülvedud: vedud' un kulu

Allah' ın isimlerinden
vedud; iyi amel sahibi kullarını seven, onlara rahmet ve rızasını yönelten, sevilmeye ve sayılmaya, dostluğu kazanılmaya yegane layık olan yüce Allah anlamındadır
Abdülvehhab: çok çeşitli nimetleri daima bağışlayan Allah' ın kulu

Allah' ın isimlerindendir.
"abd" takısı almadan kullanılmaz
Abdülvekil: kendisine tevekkül edilen, kudretiyle kullarının işlerini halleden, onlara yardımcı olan yüce Allah' ın kulu

vekil
Allah' ın isimlerindendir
Abdülveli: kendisine iman edenlerin dostu ve yardımcısı

yarattıklarına mütevelli ve nazar edici olan Allah' ın kulu
el-veliyy kelimesi Allah' ın isimlerindendir
Abdünnafi: yararlı şeyleri ve sebeplerini kudretiyle yaratan Allah' ın kulu

nafi kelimesi, Allah' ın isimlerindendir
Abdünnasır: yardımcı, yardım eden Allah' ın kulu

Abdünnur: nur sahibi, aydınlık, parlaklık sahibi olan Allah' ın kulu

nur, Allah' ın isimlerindendir
Abdürrafi: rafi' nin kulu

Allah' ın isimlerinden
Abdürrahim: merhametli, esirgeyen, koruyan, acıyan, ahirette mümin kullarına merhamet eden Allah' ın kulu

er-rahim, Allah' ın isimlerindendir
Abdürrauf: çok lütuf, şevkat ve rahmet eden

onları belli nimetlerle dengeli yaşatan, seviyelendiren Allah' ın kulu
Abdürrezzak: bütün mahlukların rızkını veren Allah' ın kulu

rezzak, Allah' ın isimlerindendir
"abd" takısı almadan kullanılmaz
Abdürreşid: Allah' ın isimlerinden

reşid' in kulu
Abdüssamed: kimseye, hiçbir şeye muhtaç olmayan, Allah' ın kulu

samed, Allah' ın isimlerindendir
"abd" taısı almadan kullanılmaz.
Türk dil kuralı açısından "d/t" olarak kullanılır
Abdüsselam: barış, rahatlık, selamete çıkaran, selam eden, zevalsiz ebedi olan Allah' ın kulu

es-selam kelimesi, Allah' ın isimlerindendir
"abd" takısı almadan kullanılamaz
Abdüssemi: her şeyden arınmış olarak bütün sesleri, sözleri ve kelimeleri işitip ayırdeden yüce Allah' ın kulu

Abdüssettar: günahları örten, gizleyen Allah' ın kulu

Abdüzzahir: varlık ve birliği sonsuz sayıda eserler ve delillerle belli olan Allah' ın kulu

ez-zahir, Allah' ın isimlerindendir
Abdüşşahid: şahid' in kulu

görünen ve görünmeyen eşyanın hepsini görücü ve tasarruf edici olan ve her şeyi müşahade altında bulunduran Allah' ın kulu
şahid, Allah' ın isimlerindendir
Abdüşşekür: emrine uyan, yasaklarından sakınan kullarını seven ve çok ikramda bulunan Allah' ın kulu

şekür, Allah' ın isimlerindendir
"abd" takısı almadan kullanılmaz
Aber: hz. nuh' un erkek torunu

Abgun: mavi renk

gök
parlak
nişasta
Abher: nergis çiçeği

yasemin
zerrin kadehi çiçeği
dolu kab
Abhiz: büyük dalga

kaynak
su yolu
Abıhayat: hayat suyu, sonsuz yaşam sağlayan su

Abılayhan: orta cüz kazak hanı

ülkesini çinlilere, hive hanlıklarına karşı ustaca savundu
Abır: huzur, barış

Abışka noyan: ilhanlı komutan (xııı-xıv. yy.)

abuşga
Ablak: dolgun, yuvarlak, dairesel

Abraş: alacalı, benekli yüz

Abuzer: altın suyu, altın suyu gibi parlak

Abuzettin: dindar

Abuşka: koca ihtiyar erkek

Abid: Allah' a ibadet eden, çok ibadet eden, zahid

kullar, köleler
Abide: anıt, çok değerli yapıt
anıt

önemli ve değerli yapıt
Abidin: dua eden, duacı

imanlı, inançlı, çok ibadet eden
ibadet edenler
zeyne'l-abidin' den kısaltma isim ad
zeynelabidin: hz. alinin torunlarından biri. ibadet edenlerin ziyneti
Abir: güzel kokan, mis

B
Baba: kendi dölünden çocuğu olan erkek

birinci dereceden erkek akraba
koruyucu, velinimet
saygı ifadesi olarak yaşlılara verilen unvan
ecdad, ata
tekke büyüğü
Babaç: kümes hayvanı erkek ve en yaşlı olanı

Babacan: cana yakın

Babalilo:

Babayiğit: yürekli

Babür: hindistan' da yaşayan bir tür kaplan

babür imparatorluğunun kurucusu babürşah' tan
Bağatur: kahraman

Bağdaç: bağdaşan, uyuşan dost

Bağdaş: uyuşan, dost, arkadaş

Bağış: bağışlanmış olan şey, tanrı'nın bağışladığı kimse

Bağışcan: bağışlanan şey, insan

sıçrayış, atlama
Bağışhan: hükmeden, bağışlayıcı

Bağlam: cinsleri ayrı ya da birbirlerine yakın olan şeylerin bir arada bağlanmışı, demet, deste

bir koşuttaki dörtlüklerden her biri
herhangi bir olayda, olaylar durumlar ilişkiler örgüsü ya da bağlantısı
dilbilgisinde, önce veya sonra gelen kelimeyi etkileyen belirleyen birim ya da birimler bütünü
Badur: batur

Badi: rüzgara veya havaya ait

Bafun: tunç

Bagatur: kahraman

Bagay: afacan, yaramaz

Baha: alışma, dadanma

zariflik, güzellik
parıltı
değerli, kıymeti çok karşılığı, ederi
Bahadır: savaşlarda yılmazlığıyla üstünlük kazanan kişi

yiğit, kahraman, atak, gözünü daldan budaktan esirgemeyen
Bahaeddin: dinin güzelliği

Bahamra: ırak' ta bir yer

Bahattin: dinin değerlisi, güzelliği

Bahaullah: Allah katında değer ve kıymet sahibi

Bahra: timur devletinin güney sınırını koruyan eskim bir sınır kalesi

Bahri: denizle ilgili, denizci, denizgücü, sonsuzluğu

Bahtever: şah avrangzeb' in gözde kadınlarından biri

Bahtı: bahtla, kaderle ilgili

kimi divan şairlerinin ortak mahlası
Bahti: yazgıyla ilgili olan

Bahtiyar: mutlu, talihli, hayatından memnun olan

Bahir: deniz

belli
açık
ışıklı
Bahit: bahtı açık, şanslı

Bahşi: bilgin

Bakanay: güzelliği gözle net bir şekilde görülebilen

Bakır: bir maden

Baksı: öğretmen

Baki: süreklilik sahibi, sonsuza kadar kalan, sonsuz, sonu olmayan

Allah'ın isimlerinden sonu
Bala: küçük çocuk, yavru, korunması gereken

Balaban: bir tür yırtıcı kuş

iri cins bir tür doğan
çocuk bekçisi, iri yapılı gürbüz insan
Balaca: ufacık

Balaman: iri, büyük

Balamir: gürbüz iri yapılı

tuna kıyılarına kadar fetihler yapmış Türk hükümdarı
Balatekin: güçlü, kuvvetli ve uyanık

BalaTürk: güçlü, kuvvetli Türk

Balaz: ağaç, sürgün

Baldemir: güçlü, kuvvetli, şirin

Baler: tatlı dilli, cana yakın

Balı: parlak

Balık: Türklerin orta asyada kurdukları ilk şehir

Balım: benim balım, tatlım

çok sevgili, samimi arkadaş
Balk: şimşek

Balkan: sık ormanlık, sıradağlar

Balkır: ışıl ışıl parlayan, ışık saçan

Balkırtan: tan ışığı

Balkoç: parıltı, ışık

güzel parlak, süslü
şimşek
Balla: şimşek, ışık, parlayış

Balsan: kardeş

çok sevgili, samimi arkadaş
Balsu: sevimli ve saf olan

Balta: ağaç kesme, odun kesmeye yarayan alet

Baltacı: özel isim

Bali: eski, köhne

Balibey: osmanlı beylerinden

Balisoy: eski, köklü soydan gelen

Bangu: yüksek ses

Barak: çok akıllı kimse, sarı saltık'ın müritlerinden barak babanın adından, vaktiyle gaziantep yöresinde yerleşmiş olan bir aşiretin adı

çocuk bekçisi, iri yapılı gürbüz insan
Türklerce kutsal sanılan efsanevi köpek
çok akıllı kimse
Barakbaba: özel isim

Baran: yağmur

direnci kıran, ulu, yüksek
Baranalp: güçlü, kuvvetli

Baransel: güce, kuvvete ait, güçsel

Baray: sonsuzluk

Barbaros: avrupa'lılar tarafından hayrettin paşa'ya verilen isim

kızıl sakal
Barça: tümü anlamında

Barık: esas

Barıkhan: sivri tepeler arasındaki uçurum, yüksek kayalıklardaki çatlaklıklar

yeşillik, çayırlık yerler
Barım: servet, zenginlik, varlık

Barın: güç, kuvvet

baran
moğol döneminde orta asya'daki büyük Türk boylarından birinin adı
Barış: savaşın bittiğinin bir anlaşmayla belirlenmesinden sonraki durum

uzlaşma
Barışcan: savaşsızlık durumu

savaştan sonra silah bırakma, uzlaşma sulh
dirlik, düzenlik
Bark: ev

Barkal: sağlam, güçlü, sert ol

Barkan: çölde oluşan küçük kum kitlesi

Barkın: gezgin, seyyah, sürekli gezip dolaşan

Barksal: güçlü, sağlam

Barlak: sığınılacak yer

savaşçı
Barlas: cenkçi, savaşçı

kahraman
Barlık: varlık servet

Bars: kaplan benzeri yırtıcı hayvan

arının oğul vermesi
Barsan: hafif

Bartık: heykel

Bartu: en eski Türk hanlarından biri

Bartunç: güçlü, kuvvetli, tunç gibi

Baruk: eskiden kalan kişi

Barut: patlayıcı madde

Basa: tahılın tanesini sapından ayıran araç

Basım: enerji

Basır: gören, görücü

Baskan: zafer

Baskın: ansızın yapılan saldırı

Basri: gören, görme ile ilgili, görebilmek

basra ahalisinden
Basut: imdat, yardım

Basim: sempatik kişi

Basir: göz

görme
Allah' ın sıfatlarından, herşeyi gören
"abd" takısı almadan kullanılmaz
Batı: güneş'in battığı yön

Batıbek: batı beyi

Batıboy: Türklerin göç sonucu batıya yerleşen oymakları

Batıhan: batı' nın hükümdarı, hanı

Batıkan: batı+han

batının hanı ya da batının kanı anlamında
Batın: akılların idrak edemeyeceği kadar yüceliği, gizliliği olan

karın, kuşak, nesil
Batır: yiğit, kahraman

Batıray: ay gibi yiğit

Batırhan: yiğit, kahraman

Batmaz: özel isim

Battal: kahraman

oldukça iri yapılı, alışılmışın dışında büyük
Batu: güçlü, kuvvetli

Batuğ: üstün olan, yiğit

az
Batuhan: güçlü kuvvetli han

altınordu devletinin kurucusu batuhan
Batuk: güçlü

Batur: savaşlarda yılmazlığıyla üstünlük kazanan kişi

alp, yiğit, yürekli, bahadır
korkusuz
Baturalp: yiğitler yiğidi

Baturay: ışık saçan kahraman

Baturhan: kahraman, yiğit, cesur, bahadır

Baver: güvenilir, inanılır

Bay: zengin gani

Bayal: saygın ve kudretli

Bayam: ciddi

Bayar: büyük, ulu, yüce

Bayat: devlet erkanında saygınlığı olan kişi

Bayazıd: çeşitli zamanlarda yaşamış osmanlı şehzadelerinin genel adı

Baybars: eskiden Türklerin besledikleri bir tür küçük kaplan

çok zengin ve kaplan gibi yiğit
Baybaş: zenginliği, saygınlığı ve de bilgeliği nedeniyle kendisine danışılan kişi

Baybora: hem zengin hem fırtına gibi

Baybura: dede korkut hikayelerinde geçmektedir

Bayça: zengin ve cömert kişi

Baycan: zengin kimse

Baydak: beylik alameti olan bayrak

Baydan: şımarık, gururlu, kendini beğenmiş

Baydar: ilhanlı devleti komutanlarından

Baydır: güçlü, kuvvetli

Baydu: ilhanlı devleti hükümdarı hulagonun torunu. 11 ay ilhanlı devleti hükümdarı oldu

Bayduhan: ilhanlı hükümdarı

Baydur: güçlü, kuvvetli, cesur

Bayduralp: güçlü, kuvvetli, cesur

Bayer: zengin ve cömert kişi

Bayezit: osmanlı padişahının adı

Bayezit/beyazıt: birçok osmanlı şehzadesinin ortak adı

Baygüç: zengin ve güçlü kimse

Bayhan: zengin ve güçlü

beyhan
Bayık: sadık, saygılı

Bayındır: mamur imar edilmiş

Bayır: bir tepenin dik meyilli yeri

Bayka: toy

Baykal: yaban kısrağı

zengin kal, varlıklı kal anlamında
deniz
moğolistandaki büyük göl
Baykam: doktor

Baykan: soylu kişi

Baykara: renkli bir kuş

Baykır: mehtap

Baykoca: varlıklı, saygın

Baykul: saygın ve yardımsever kişi

Baykurt: varlıklı, saygın

Baykut: zengin ve uğurlu kişi
kutlu, talihli

Baykutay: kutlu, talihli

Baykuş: yırtıcı gece kuşu

Baylan: olgun ve kibar, nazlı

Bayman: saygın ve zengin kişi

Baypars: zengin ve kaplan gibi

Bayrak: belli bir ulusa ait olan dikdörtgen biçiminde kumaş

Bayrakdar: bayrak taşıyıcı

Bayraktar: bayrak taşıyan

Bayram: ulusca kutlanılan, kutsal ve önemli günler

Bayrav: şiddetli

Bayrı: çok eskiden beri var olan

Bayru: çok eski zamanlarda var olmuş, eskiden beri var olan

Bayrualp: çok eski zamanlarda var olmuş, eskiden beri var olan

Bayruhan: çok eski zamanlarda var olmuş, eskiden beri var olan

Bayruu: çok eski zamanlarda var olmuş, eskiden beri var olan

Baysal: soylu, ünlü

dirlik düzen içinde
sakin, gürültüsüz
asaiş hali
Baysan: varlıklı ve ünlü

Baysu: faziletli ve saygın kişi

Baysungur: akkoyunlu hükümdarlarından

Baytak: kalabalık

Baytal: kısrak

Baytekin: kısrak

bayır, yokuş
Baytok: gözü yükseklerde olmayan

Baytugay: iki alaydan oluşan askeri birlik, liva

Baytüze: varlıklı ve haktan yana olan

Bayülken: yüce insan

eski Türk inanışına göre, göğün on altıncı katında oturan barış
Bayyiğit: özel isim

Bazda: latif, güzel

Başar: başarılı ol anlamında

Başaran: muvaffak olan

Başardı: muvaffak oldu

Başarı: başarma eylemi

Başarman: yaptığı işi başarıyla sonuçlandıran

Başat: benzerleri arasında üstün olan

Başbuğ: başkomutan

Başbuğa: özel isim

Başdaş: akran, emsal

Başeğmez: kendine güvenen

Başer: başta gelen

Başgöz: evlenme

Başhan: hunların ileri geleni

Başkan: bir topluluğu yöneten kimse

Başkara: özel isim

Başkaya: temel, esas, kaya gibi sağlam

Başkaynak: ilk kaynak

ana kaynak
Başkur: Türk çadırlarının çevresindeki kanatları ören bülümlerin üst tarafına bağlanan ve 18 cm eni olan kuşak

Başkurt: ural dağları bölgesinde yaşayan ve Türklerin kıpçak kolundan olan bir boy. asıl ismi başkırt' tır. ural dağlarının güneyinde yerleşiktirler

Başkut: çok mutlu olan kimse, uğurlu insan

Başlamış: mısır kölemenlerinden devlet adamı

Başman: bir topluluğun ileri gelenlerinden her biri

Başok: önde olan yiğit

Başol: yöneten

Başsoy: başkanlar soyundan gelen anlamında

Baştuğ: başkanlara yaraşacak kadar güzel tuğ anlamında

Baştugay: önde olan yiğit

Baştimur: özel isim

Başöz: asıl hükümdar, öz yönetici

C

Caba: bir işte iyi bir sonuca ulaşmak için harcanan güç

Cabar: postacı

Cabaş: yufka yürekli

Cabbar: kuvvet, kudret sahibi

becerikli
Cabgu: efendi, bey

ileri gelen, saygın kimse
Cabir: zorlayan

Cağaçan: yeni bir dönem başlatan kişi

Cağaçar: çağ açacak kimse

Cağakan: çağı yakalayan, çağdaş

Cağan: bayram, şenlik, mutlu gün

doğan kuşu
Cağanak: liman

Cağar: bayram

kalın ve kuvvetli deve kösteği
doğan kuşu
Cağatay: cengizhan'ın ikinci oğlunun adı

doğu Türklerine verilen ad
yavru at, tay
Cağbay: bu çağın zengini, efendisi

Cağdaş: aynı çağda yaşayan, çağa uygun

aynı zaman içinde yaşayan
Cağhan: çağın hanı; çağdaş han

Cağılı: çağla ilgili

çakıl
çağla
Cağın: çağa ilişkin

şimşek, yıldırım
Cağkan: zinde, çok hareketli

canlı, dinamik, çalışkan
Cağkar: canlı, dinamik, çalışkan

Cağlar: çağıldayarak akan su, şelale

Cağlı: güçlü, kuvvetli

namusuna düşkün
Cağman: çağdaş insan

Cağrıbey: selçuklu devleti' nin kurucularından

Cağveren: çağa adını veren

Cafer: çay, dere, küçük akarsu

Cahid: cehdeden, elinden geldiği kadar çalışan. bu kelime kur' an-ı kerim' de "cihad et", "Allah yolunda savaşa çık" anlamında kullanılmıştır

dil kuralında "d/t" olarak kullanılmaktadır
Cahit: çalışan, çaba gösteren

inatçı, ayak direyen
Cahiz: korkusuz, cesur kişi

Caka: parıltı, ışık, kıvılcım

Cakabey: oğuzların xı. yüzyılda izmir bölgesinde egemen olan beyi

Cakar: parlayan, ışık veren

kale dışında etrafı duvarlarla örtülü yer
Cakarkanat: bir çeşit ördek

Cakıl: su yataklarında sürtünmeyle yuvarlaklaşmış küçük taşlar

Cakım: şimşek ışın

Cakın: şimşek, parıltı

Cakır: mavi renkli, gri benekli gözü olan

Cakırbey: mavi gözü ve saygın

Cakmak: alev çıkarma aracı

Cakman: amacına erişen

süt mavisi
Cakmur: yarı uykulu bakış

sert taş
Calap: ateş

Calapkulu: tanrıkulu

Calapverdi: tanrı verdi

Calapöver: tanrıöver

Calgan: yatağı taşlık olan ve gürültüyle akan dere

Calı: odunsu bitki

Calık: çabuk ve delice hareket eden

Calıkbey: çabuk, hızlı ve zengin

Calım: gösterişli tavır

Calımlı: gösterişli

Calış: çarpışma

Calkan: su birikintisi

Calp: güçlü

Caltı: küçük ve dikenli orman

Calut: calut, ad ve semud kavimlerinin soyundandır. isim olarak tercih edilmez

Calib: çekici, celbedici, cazib

Cam: bilinen bir ağaç türü

Camanbay: sihir yapan

Cambel: çamlık yöre

Camça: bir ırmak balığı

Camçak: çamdan yapılmış su kabı

Camgöz: bir çeşit köpekbalığı

Camuk: ufak bir balık

Cami: derleyen, toparlayan

Can: insan ve hayvanlarda yaşamayı sağladığına ve ölümle vücuttan ayrıldığına inanılan madde dışı varlık

insan ve hayvanlarda yaşamı sağlayan ve ilk korunan
Canal: sevimliliğiyle herkesin gönlünü kazan anlamında

Canalp: yüreğinde güç ve sevgi olan kimse

Canaltay: içten, yürekten

Canay: ay gibi temiz

Canaydın: özel isim

Canbay: saygın ve yüreği temiz kişi

Canbek: kuvvetli kişilik

Canberk: sağlam, canlı, metin

Canbey: canım gibi sevgili

Canbolat: çelik gibi sert yaratılışlı

Canbulat: mısır memluk sultanı, yaşbekin kölesiydi

Candan: içten, gönülden

Candaner: içi, dışı bir dost

Candar: canlı, hareketli, candan

osmanlı imparatorluğunda büyük bir ailenin adı
Candaş: candan, değerli dost

Candemir: kişiliği sağlam, çelik gibi

Candır: inatçı, kavgacı

Candoğan: cana doğan

Canel: içten, candan uzatılan dostluk eli

Caner: çok içten, sevilen

Canga: asil, soylu kişi

Cangıl: gürültüyü taklit etmek için kullanılır

Cangün: doğduğu gün çok sevinilen kimse

Cangür: canlı, neşeli, hareketli

Cangiray: sevecenlik ve içtenlik yakışır anlamında

Canıbey: özel isim

Cankan: soyu temiz, asil kimse

Cankat: yaşamına can ekle, sevinçle dol

Cankaya: özel isim

Canker: savaşçı

Cankılıç: bileşik isim

Cankut: mutlu, talihli

talih, şans
Canol: içten ve sevecen ol anlamında

Canpolat: içtenliği ve yürekliliği çelik gibi sağlam olan

Cansal: içtenliği ve sevecenliğini çevresine de salan anlamında

Cansen: sevilmeye değer kişi

Cansever: içten ve sevecen kişileri seven anlamında

Cantekin: tek, eşsiz can

Cantez: tez canlı, aceleci

CanTürk: içten ve sevecen Türk

Canver: canlı, haşere

Canib: ön taraf, cihet

Türk dil kuralına göre "b/p" olarak kullanılır
Canip: yan taraf, yön

Canyurt: yurdunu büyük bir içtenlikle seven

Canöz: özünde sevecenliği, içtenliği barındıran kişi

Capan: eski ve yamalı hırka

tehlikeli
alkışlama
Capar: cesur, yürekli

Capçı: ölçü adamı

Capın: saldırı, hücum

Capkan: akıncı

Capkur: suyun kabarması

Caran: güzel kokan bir tür çiçek

Carkın: kardeş

Carman: şen ve güleryüzlü kimse

Carullah: mekke' ye gidip yerleşen kimse

Carim: suçlu

Cav: yüksek ses

ün
Cavaş: güneş

Cavdar: tahıl

Cavdur: ünlenmiş

Cavlan: şelale

Cavlı: şahin ve doğan yavrusu

ünlü, şöhretli olan
Cavsar: yiğit, kahraman

Cavuldur: özel isim

Cavuş: askerde bir rütbe

Cavid: baki, daimi, ebedi

Cavit: sonsuz, ebedi

Cay: dereden büyük ırmaktan küçük akarsu

Cayan: mavi gözlü kişi

kızak
Cayık: özel isim

Caykara: su kıyısındaki pınar

Caylak: uzun ve çatal kuyruklu bir kuş

Caylan: kumsal yer

Caymaz: sözünde duran

Caiz: geçer

caiz, islam' ın mumaleta taalluk eden 5 ahkamdan biridir
işlenmesi, yapılması "müsaade alınabilir" anlamında olup, şeran yasaklanmayan her fiili içerir
Cazim: kesin karar veren

Cazip: gönül çeken

Caşıt: casus

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınızı aşağıdan yorumlama biçimi yazan yerden Anonim'i seçip yazabilirsiniz ;)