25 Aralık 2007 Salı

Türk koplumunda müziğin yeri ve ömeni nedir

GENÇLİĞİN YAŞAMINDA MÜZİĞİN YERİ VE İŞLEVİ


Ulusal egemenlik temelleri üzerine yapılandırılan Cumhuriyetimizin en önemli hedeflerinden biri laik temele dayalı modern/ çağdaş bir eğitim sistemi oluşturmaktı. Bu sistemin uygulanabilmesi ve yerleşip kökleşebilmesi için, ulusal eğitim ve kültür politikalarının çağdaş bir ulus yaratma amacına yönelik olarak gerçekleştirilmesi ve topluma mal edilmesi gerekmekteydi. Bu düşünceden hareketle Atatürk’ün yeni ve modern bir anlayışı öngören direktifleri doğrultusunda Cumhuriyetin kurucuları, ulusal idealleri gerçekleştirmek, dinamik çağdaş bir toplum yaratmak amacıyla ilk adım olarak, çıkardıkları 03 Mart 1924 de Tevhid-i Tedrisat Kanunu (Öğretim Birliği Yasası) ile, Milli Eğitim Bakanlığının sorumluluğunda eğitimde birliği sağladılar. Bu kapsamda, sanat eğitimiyle ilgili köklü atılımlar ve temel düzenlemeler de aynı yılda başlatıldı, izleyen yıllarda ise yeni kurumlar ve yasalar ortaya konuldu. Bunların başında Musıki Muallim Mektebi gelmektedir.
Amaç, bir taraftan imparatorluk döneminden kalan bazı eğitim kurumlarını nicelik ve nitelik yönünden geliştirirken diğer yandan yeni eğitim kurumlarını toplumun hizmetine sunmaktı. Bu doğrultuda başka bir önemli atılım ise; 1933 yılında 2252 sayılı yasayla Darülfünun’un İstanbul Üniversitesine dönüştürülmesidir. Üniversiteler, çağdaş toplumların yaratılmasında önemli roller üstlenen, sosyo-ekonomik ve kültürel kalkınmaya etkileri nedeniyle her alandaki gelişme yolunda itici gücü oluşturan ve ülkemizin entellektüel zenginliğine kaynaklık eden kurumlardır. “Üniversiteler,sadece meslek insanı yetiştiren kurumlar olmak yerine, özgür düşünen düşündüğünü ifade edebilen, üreten, değişime ve yenileşmeye açık, yaratıcı, etik ve moral değer yargıları gelişmiş, hoşgörülü insanı topluma kazandırmayı amaçlamalıdır.” (Çavdar 1995 s, 3-4) Bu bağlamda Üniversite eğitim sistemi ağırlıklı bir alan eğitimi ile temel kültür eğitimi arasında sağlıklı bir denge kurabilmelidir. Kanımca günümüzdeki programlar ve uygulamalar bu dengeyi sağlamaktan uzaktır.
Bilim, teknik ve sanat eğitimi olmak üzere üç alanı kapsayan çağdaş eğitimin amacı; bilimsel bilgi kaynaklarına ulaşmak, bilgiyi kullanma ve yeni bilgi üretme yollarını öğretmek, sürekli değişen toplum koşullarına uyum sağlayabilen, sorun çözebilen, eleştirel bakış açısı geliştirebilen yaratıcı zekaya sahip bireyler yetiştirmektir. Teknolojinin hızla geliştiği çağımızda yaratıcılığı geliştiren ortamları hazırlayarak, gençlerin,yeni fikirleri, ürünleri, deneyimleri ve yeni yaşantıları gerçekleştirebilmelerine fırsat tanımaktır.
Sanat eğitimi ise, Ödekan (1995) a göre; bireyin, gizilgücünü (potansiyel) ortaya koyabilme, sorgulama, değerlendirme, eleştirme yetilerini ve estetik algılarını geliştirerek, özgür düşünen , özgüveni ve erdemleri gelişmiş barışçıl, mutlu bir gençliği topluma kazandırmayı amaçlamaktadır. Sanat eğitiminin bir kolu olan müzik eğitimi, Cumhuriyetin kuruluş yıllarında belirlenen eğitim politikaları kapsamında önemli bir yer tutmaktaydı. Musıki Muallim Mektebi’nin kurulmasından itibaren müzik dersi, ilk ve ortaöğretim kademelerinde, (bazı ortaöğretim kurumları dışında) “genel ve özengen müzik eğitimi” kapsamında, Devlet Konservatuarı ile Gazi Terbiye Enstitüsü Müzik Şubesinin açılışından sonra ise, müzik alanı dersleri, orta ve yükseköğretim düzeylerinde “mesleki müzik eğitimi” kapsamında ders programlarına girmiştir. Seksen yıllık bu süreçte genel müzik eğitimine, temel eğitim öncesi , (okul öncesi) ilköğretim, ortaöğretim ve zaman zaman da yüksek öğretim programlarında yer verilmiştir. (Uçan 1994 s, 45) 1948 yılına kadar sadece kent ilkokulları programlarında, bu tarihten sonra köy ilkokullarında, Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren zorunlu bir ders olarak ortaokul , 1952 de ise genel lise ders programlarında bazen zorunlu bazen de seçmeli veya zorunlu- seçmeli olarak yer aldığını belirtmektedir. Öğretmen okulları ve kız meslek liselerinin çocuk gelişimi ve bakımı bölümlerinde daha ağırlıklı biçimde yer alırken, bugünkü adıyla meslek ve teknik liselerin ders programlarında müzik derslerine yer verilmemiştir. “1960 lı yıllarda bazı yükseköğretim kurumlarında seçimlik ders, 1981 de yasalaşıp yürürlüğe giren Yükseköğretim Kanunu ile de bütün yükseköğretim kurumlarında güzel sanatların zorunlu-seçmeli derslerinden biri olarak programlanıp 1983-1984 eğitim yılında yürürlüğe girmiştir.” Uçan 1994, s, 46) Kısa bir dönem ders programlarına konulması , ilgili çevrelerde olumlu bir gelişme olarak karşılandığı halde , zaman, mekan ve öğretim elemanı sorunları nedeniyle bir süre sonra yürürlükten kaldırılmıştır. Mediko-sosyal merkezlerinin organizasyonları, öğrenci klüplerinin etkinlikleri ile üniversite dışındaki kuruluşların sanat etkinlikleri ise,( basın-yayın , radyo, tv, bankalar, kültür merkezleri, dernekler v.b) üniversite gençliğinin sanatsal ve kültürel gereksinimlerini karşılamada yetersiz kalmaktadır.
Yukarıda saptanan durum ve beklentilerden hareketle bu araştırmanın amacı, öğrenim geçmişlerinden başlayarak bugünü de kapsayan süreçte Gazi Üniversitesi Gençliğinin yaşamında müziğin yeri ve işlevini belirlemek, elde edilen bulgular doğrultusunda mevcut durumun iyileştirilmesine yönelik olarak somut öneriler sunabilmektir. Bu amaç doğrultusunda aşağıdaki sorulara yanıt aranmıştır:
* Gazi Üniversitesi Gençliğinin genel nitelikleri, öğrenim geçmişlerine ilişkin durumları nasıldır?
* Üniversitemiz gençliğinin örgün ve yaygın müzik eğitiminden yararlanma durumları ne düzeydedir?
* Öğrencilerin müzik türleriyle ilgili beğeni ve tercihleri nelerdir?
* Müziksel iletişimde teknolojik araçlardan yararlanma durumları ne düzeydedir?
* Müziğin, Gazi Üniversitesi Öğrencilerinin sosyal ve kültürel yaşamlarındaki yeri ve işlevleri nelerdir?
* Gazi Üniversitesi Öğrencileri sanatsal etkinliklerden ne derecede yararlanmaktadırlar?
* Yazılı ve görsel basının üniversitemiz gençliğinin müzik yaşamına etkileri ne düzeydedir?
YÖNTEM
Araştırmada durum tespitine yönelik bir model esas alınmış, betimsel yöntem kullanılarak büyük örneklem gruplarını hedefleyen anketler yoluyla veriler betimsel ve sayısal olarak elde edilmiştir. Toplanan veriler açıklamalı ve karşılaştırmalı olup değişkenler arasındaki ilişkileri karşılaştırıp açıklamaktadır.
Verilerin işlenmesinde dağılım ve yığılım ölçülerinden (f) ve yüzde (%) kullanılmıştır.
Araştırmanın evrenini Gazi Üniversitesi’nin Ankara şehir merkezindeki tüm fakülte ve yüksekokul öğrencileri, örneklemini ise bu öğrenciler arasından raslamsal olarak seçilen 273 ü kız, 238 i erkek, 511 öğrenci oluşturmaktadır. Örneklemi oluşturan öğrencilerin öğrenim gördükleri bilim alanlarına göre dağılımı şöyledir; Eğitim Bilimleri: 145 Sağlık Bilimleri:47 Fen Bilimleri: 40 Sosyal Bilimler: 73 Mimarlık -Mühendislik Bilimleri: 36 Mesleki ve Teknik Eğitim : 170

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınızı aşağıdan yorumlama biçimi yazan yerden Anonim'i seçip yazabilirsiniz ;)