Güneş Işığı :
Güneşten gelen beyaz ışık hakikatte dalga boyu muhtelif olan bir seri renkli ışığın karışımından ibarettir. Beyaz ışık prizmadan geçirilerek kesiksiz bir yelpaze halinde kırmızı, turuncu, sarı, yeşil, mavi ve mor renkler elde edilir. Bu renklerin her biri belirli bir dalga boyuna karşılık gelir.
Güneş ışığı diğer aydınlatma araçlarının erişmeye çalıştığı bir özelliğe sahiptir. Güneş ışığı bünyesinde bütün renkleri taşır.
Görünür ışık yukarıda bahsedildiği gibi elektromanyetik dalga yelpazesi içerisinde sadece küçük bir bölüm oluşturur. Ekteki şemalarda görüleceği gibi görünür ışık bölgesinin bir tarafında mor ötesi ışınlar diğer tarafında ise kızılötesi ışınlar bulunur ve bunlar gözle algılanamazlar.
Güneşten gelen elektromanyetik dalga yelpazesi sadece görünür ışık bölgesini içermez. Görünür ışık bölgesine yakın olan yakın mor ötesi ışınları ve yakın kızıl ötesi ışınları da içerir. Peki gözle göremediğmiz bu ışınlar ne işe yarar ?
Bilindiği üzere mor ötesi ışınlar gözle görülemezler ve kısa dalga boylu oldukları için yüksek enerji taşırlar ve canlılar için zararlıdırlar. Ancak güneşten gelen yakın mor ötesi ışınların enerjileri öyle bir ayarlanmıştır ki canlılar için gerekli olan D vitamini sentezi için en uygun miktarla sınırlandırılmıştır. D vitamini vücuttaki kemikleri oluşması ve beslenmesi için gereklidir. Bu nedenle uzun süre Güneş ışığından uzak kalan kimselerde D vitamini eksikliği ve buna bağlı kemik hastalıkları baş gösterir.
Güneşten gelen ışınlar bir de yakın kızılötesi ışınları da içerir. Bu yakın kızılötesi ışınlar da dünyadaki yaşam için gerekli olan ısıyı taşırlar.


güzel bir site
YanıtlaSil