Atatürkün kişiliğini oluşturan unsurlar
Yirminci yüzyılda siyaset sahnesi incelendiğinde akla tarihte çok derin etkiler bırakmış, insanlığa yeni ufuklar açmış çok az lider gelir. Özellikle de olumlu etkisi olan liderlerin sayısı oldukça azdır ve ne yazık ki bu liderlerin birçoğunun, gerek şahısları gerekse eserleri açısından bir yüzyıllık zaman bile dayanamadan tarihin karanlık dehlizlerine gömülmüş olduklarını ibretle tespit ederiz. Ama 20. yüzyıla damgasını vuran birkaç lider hala kurdukları eserler sayesinde "yaşamakta", hatta her geçen gün daha da güçlenmekte ve büyümektedirler. Bu uzun soluklu liderlerin başında ise Mustafa Kemal Atatürk gelmektedir.
Ölümünün üzerinden 32 yıl, Cumhuriyet'in kurulmasından ise 77 yıl geçmiş olmasına rağmen, Atamızın anısı ve onun kurduğu Cumhuriyet'in varlığı güçlenerek sürmektedir. Bu gücün sebeplerini tespit etmek, Atatürk'ün bize emanet ettiği Cumhuriyet'in devamını sağlamak açısından çok önemlidir.
Atatürk, dünya tarihinde gerek kişiliği gerekse yaptıklarıyla yeri asla doldurulamayacak, müstesna kişilerden biridir; sadece bizim gözümüzde değil, tüm dünya kamuoyunda tanınmış, çok yüksek ahlaki meziyetlerle bezenmiş tam bir Osmanlı beyefendisidir.
Ülkemiz bazı dönemlerde çok kritik ve gergin bir sürecin içinden geçmiştir. Gerek dış politikada, gerekse iç politikada, siyasal, sosyal ve ekonomik açıdan pek çok sorunla karşı karşıya kaldığımız dönemler olmuştur. Ama tarihi boyunca tüm zorluklardan yek vücut olup çıkmayı çok iyi bilen Türk halkının, bu zorlu dönemeçlerden geçebilmesi de sanıldığı kadar zor olmamıştır. Ulu Önderimiz Atatürk'ün bize açtığı yolun ışığında, onun "Türk Milleti, milli birlik ve beraberlikle güçlükleri yenmesini bilmiştir" sözünden hareketle, milletçe özlemini duyduğumuz barış, huzur ve güven ortamına kavuşmak mümkün olmuştur ve bundan sonra da olacaktır. Atatürk'ün kurduğu ve bizlere emanet ettiği Türkiye Cumhuriyeti'nin devamı onun ahlakının rehber edinilmesi, her konuda olduğu gibi milli birlik ve beraberlik konusundaki ilkelerinin de çok iyi kavranması ve pratiğe geçirilmesi, bölücülük unsuru olarak kullanılan tüm pürüzlerin ortadan kaldırılmasıyla sağlanabilir.
Şüphesiz, ben Türk'üm diyen herkesin övünebileceği vasıflardan en önemlisi Atatürkçü olabilmek, ama sadece sözle değil, tüm hareketleriyle, ahlakıyla, başarılarıyla Atatürkçü olabilmektir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınızı aşağıdan yorumlama biçimi yazan yerden Anonim'i seçip yazabilirsiniz ;)