13 Ekim 2010 Çarşamba

Mondoros ATEŞKES ANTLAŞMASI’NDAN 19 MAYIS 1919’A KADAR MEYDANA GELEN ÖNEMLİ OLAYLAR

Mondoros ATEŞKES ANTLAŞMASI'NDAN 19 MAYIS 1919'A KADAR MEYDANA GELEN ÖNEMLİ OLAYLAR


 

1.Mondros Ateşkes Antlaşmasından Sonra Ne oldu?

Türk ordusu terhis edildi. Ulaşım, haberleşme, maden ve tüneller düşman denetimine geçti. Bütün silahlarımıza, cephanelerimize, her türlü savaş araç-gereçlerine el konuldu.

İstanbul ve Çanakkale boğazları işgal edildi. İçlerinde Yunan savaş gemilerini'nde bulunduğu güçlü bir Anlaşma Dev.'i Donanması İstanbul limanına demirledi(13 Kasım 1918). İtilaf Dev.'i İstanbul'da karargah kurmuşlardı. Buraya gelen İngiltere, Fransa ve İtalyan subay ve erlerine azınlıklarca coşkun gösteriler yapılıyordu(İşgallerin başlaması ile iki azınlık üzerinde büyük etki meydana getirdi. Ermeni Patriği Zaven'in İstanbul'a ve gösteriler ile karşılanması; Fransız Generalin Rumların kendisine hediye ettikleri at ile İstanbul'a girmesi–1453 te Fatih'in İstanbul'a girmesi gibi-azınlıkların şımarıklarının artmasına neden oldu.


 

2.İngilizler, Fransızlar ve İtalyanlar Nereleri İşgal Etti?

İlk işgaller

İngilizler: Musul, Urfa, Antep, Maraş, Merzifon, Samsun, İzmit, Batum, İskenderun, Eskişehir ve Kars'ı işgal ettiler.

***İlk işgal edilen yer Musul oldu(3 Kasım 1918).

Fransızlar: Adana, Mersin, Dörtyol, Afyon İstasyonu.(İngilizler,26 Eylül 1919'da Paris Barış Konferansı'nda Fransa ile yeniden bir anlaşma yaparak Antep, Urfa ve Maraş'ı Fransızlara bıraktılar. Fransızlar bu yörelerde Ermenileri'de kullanarak işgallere başladılar.)

İtalyanlar: Antalya, Fethiye, Kuşadası, Marmaris, Bodrum, Konya işgal ettiler.


 

3.Ermenilerin İşgalleri Hakkında Bilgi Veriniz?

Rus Çarlığı'nın çökmesi üzerine 1918 yılında kurulan Ermeni Devleti, Mondros Ateşkes Antlaşması'nın tarafları içinde değildi. Ama İtilaf Devletleri Anadolu'da bir zamanlar Ermeni yurdu olarak kabul ettikleri yerleri bu devlete bırakmak hazırlığındaydılar. Türk birliklerinin Kafkaslardan çekilmesi üzerine, Ermenilerde Doğu Ana.'ya ilerleyerek işgallere başladılar.

Güneyde ise Fransızlar, Çukurova'ya Ermenileri yerleştirmek amacındaydılar. 1918 yılı sonlarında bu amaçlarını gerçekleştirme hazırlıklarına giriştiler.


 

4.Yunan İşgalleri: Daha sonra görülecek.


 

5.İşgaller Karşısında Osm. Hükümeti'nin Tutumu Nasıldı?

Osm. Hükümet'i sadece ateşkes hükümlerine uyup uysal bir biçimde İtilaf Devleti'nin isteklerinin yerine getiriyordu. Padişah Vahdettin, tahtının tacının kaygısında idi.

Ortalıkta bir İttihat ve Terakki Partisi düşmanlığı başlamıştı. Partinin ileri gelenleri her yerde izleniyor, tutuklamalar oluyordu. İş başındaki İttihatçı olmayan hükümetlerde Padişah'ın istediği çizgide gidemediklerinden uzun süre yerlerini koruyamıyorlardı. Nitekim İzzet Paşa Kabinesi kısa bir süre sonra çekildi, yerine Tevfik Paşa Kabinesi aldı.

Yetkileri çok az olan Osmanlı Parlamentosu da Padişah tarafından dağıtıldı. Tam anlamı ile çökmek üzere olan Osmanlı İmparatorluğu'nda bir kargaşa, bir düzensizlik ve belirsizlik vardı. Sonunda Tevfik Paşa Kabinesi'nden istifa etti. Yerine, Damat Ferit Paşa, Sadrazam oldu(10 Mart 1919).


 

6.İstanbul'un İşgali Hakkında Bilgi Veriniz?

İşgalleri kolaylaştırmak. Osmanlı Hükümeti'nin işgallere tepkide bulunmasını önlemekti. Azınlıklara cesaret vermek amacı ile fiilen işgal edilen İstanbul(13 Kasım 1918) milli mücadele döneminde en uzun işgal altında kalan bir şehir özelliği göstermektedir(Lozan Antlaşması'ndan sonra 2 Ekim 1923 yılında İtilaf Dev.'i İstanbul da Dolmabahçe önünde Türk bayrağını selamlayarak çekilip gittiler).

İstanbul Hükümeti bu işgalden sonra kontrol altına girmiş, bağımsız çalışma ve kara alma şartlarını yitirmiştir. Artan baskılar istikrarsızlığa ve sık sık hükümet değişikliğine neden olmuştur.

İstanbul işgal edildiği gün bir önemli olay daha meydana geldi. Buda Mustafa KEMAL'İN İstanbul'a gelmesidir. Ateşkesin imzalandığı sırada Suriye'de Yıldırım Orduları Komutanı olan Mustafa KEMAL, bu ordunun kaldırılması sonucu Harbiye Nezareti emrine verilmiştir. Bunun üzerine Mustafa KEMAL tren ile Adana'dan hareket ederek 13 Kasım 1918'de İstanbul'a gelmiştir.

Mustafa KEMAL, Marmara açıklarında demirleyen gemiler arasında Yunanlıların meşhur Averof Kruvazörü görünce üzülmüş ''Hata ettim, İstanbul'a gelmemeliydim. Ne yapıp yapıp Anadolu'ya dönmenin çaresine bakmalı'' demiştir. Büyük bir inanç ve kararlılıkla şu meşhur sözünü de söyler:''Geldikleri gibi giderler''.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınızı aşağıdan yorumlama biçimi yazan yerden Anonim'i seçip yazabilirsiniz ;)