14 Mart 2010 Pazar

Ezop'un Eserleri ve eserlerinin genel özellikleri nelerdir ?

Ünlü masal yazarı ezopun birkaç masalı ve eserlerinin ne gibi özellikleri oldugunun kısa ve öz açıklaması:


Ezop' un eserlerinde mutlaka bir öğüt ya da ders vardır. Ezop Fabl yazarıdır yani kahramanları hayvanlardır. Ezop hikayelerinde hayvanlar insanlar gibi davranır ve konuşrular.

Rüzgâr Ile Güneş
Güneş ve rüzgâr kimin daha güçlü olduğunu tartışıyorlarmış. Rüzgâr
-Ben daha güçlü olduğumu kanıtlayacağım. Şu karşıdaki paltolu yaşlı adamı görüyor musun ? Paltosunu senden daha hızlı çıkaracağıma bahse girerim
Demiş. Güneş bir bulutun arkasına çekilmiş ve rüzgâr kasırga şiddetinde esmeye başlamış. O kuvvetle estikçe ihtiyar adam paltosuna daha sıkı sarılıyormuş.
Sonunda rüzgâr pes edip durmuş. Güneş bulutların arkasından çıkıp yaşlı adama nazikçe gülümsemiş. Çok geçmeden adam alnındaki teri silip paltosunu çıkarmış.
Sonra , rüzgâra dönmüş nazik ve dostça davranışın, şiddet ve güç gösterisinden daha etkili olduğunu söylemiş.

Yengeç İle Yavrusu Yengeç ana, kızı yengece kancayı takmış, durmadan konuşurmuş, bıktırırmış canından:
-Öyle eğri büğrü yürüme! Şunu şöyle yapma, bunu böyle yapma! Doğru dürüst yürü! ..
Yengeç kızın canına tak demiş, patlamış
-Peki, sen doğru dürüst yürü önüm sıra da yürümek neymiş ben de öğreneyim. Yapmadım mı, o zaman vır . vır et! demiş anasına:
Kendindeki kusurları görmeden başkasında kusur bulmak kötü bir şeydir.
Kurbağa İle Aslan Bir gün, Aslan kırda dolaşırken bir ses duymuş. İrkilmiş:
- Nedir acaba? demiş. Kimbilir, belki de çok yaman bir hayvandır. Sesine baksana, ne gürültülü! Benden baskın çıkar da şuracıkta paralayıverir beni! Neme gerek, sineyim,bekleyeyim, Canımı kurtarırım hiç olmazsa.
Beklemiş. Bir de ne görsün? Bir kurbağa!
- Vay kerata vay! demiş. Boyuna bakmazsın, posuna bakmazsın dünya kadar gürültü edersin. Duyan da seni bir şey sanıp korkar, ürker. öl bakayım!
Ayağını bastığı gibi, kurbağayı ezerek öldürmüş.
Yalnız diline, bağınş çağışına güvenenler, bir gün gelir, ürküttüm, korkuttum sandıklarının kaba gücüyle ezilip ölürler.

İyilğe Karşı Kötülük Avcılar peşinde, alageyik önlerinde bütün gücüyle kaçıyormuş. Alageyik bir bağa dalmış, asmalardan birinin altına saklanmış. Avcılar görmeyip geçip gitmişler.
Alageyik tehlike geçince doğrulmuş. Taze, yeşil asmaya dayanamamış, başlamış kemirmeye. Hatır hutur yerken, sesi avcıların kulağına erişmiş.
-Yakınlarda bir yerde bir av var galiba, demişler.
Oklarını çıkarıp yaylarına geçirmişler, gerip gerip atmışlar. Okun biri alageyiğin yüreğini saplanmış ve yere yıkılmış.
Ölürken:
- Bunu hak ettim, demiş alageyik. Asmaya sığınıp canımı korudum, sonra onun iyiliğine karşılık tuttum yapraklarını, filizlerini yedim. İyiliğe karşı kötülük ettim.
İyiliğe iyilikle karşılık vermeliyiz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınızı aşağıdan yorumlama biçimi yazan yerden Anonim'i seçip yazabilirsiniz ;)