2 Ocak 2008 Çarşamba

DUYU ORGANLARIMIZ İLE İLGİLİ BİLGİLER.

Göz küresi sert tabaka, damar tabaka, ağ tabaka olmak üzere üç ana tabakadan oluşmuştur.
a) Sert Tabaka
Göz yuvarlağını en dıştan saran beyaz renkli koruyu-cu tabakadır. İçteki dokuları korur. Göz yuvarlağına dayanıklılık kazandırır.
Sert tabaka göz yuvarlağının ön kısmında incelerek saydam bir yapı kazanır. Işığı kıran bu saydam taba-kaya kornea denir.
Sert tabaka kan damarı içermez. Beslenmesi hücreler arasında akan sıvı ile olur.
b) Damar Tabaka
Kan damarı bakımından zengindir. Sert tabakanın al-tında yer alır. Gözü besleyen tabakadır. Göz bebeği , ve iris bu tabakada bulunur.
Damar tabaka merceğin ön kısmına doğru uzar ve iris oluşturur. İrisin tam ortasında bir delik bulunur. Bu deliğe göz bebeği denir. Göz bebeği ışığın göze girdıği yerdir. İris düz kaslardan yapılmış olup, taşı-dığı renk pigmentlerine göre kahverengi, mavi, yeşil olabilir. İristeki kaslar kasılıp gevşeyerek göze giren ışığın miktarını ayarlar.
c) Ağ Tabaka (Retina)
Göz küresinin en iç tabakasıdır. Çok sayıda reseptör (görme hücreleri) içerir. Göz merceği ve sarı leke bu taba-kada bulunur. Retinanın arka kısımında, merceğin tam karşısında net görüntünün oluştuğu yere san leke denir.
Göz Merceği: Göz bebeğinin arkasında yer alır. 01-dukça elastik ince kenarlı bir mercektir. Göz merceği kaslaria tabakaya bağlıdır. Göz merceğinin kalınlığı değişebilir. Uzaktaki ve yakındaki cisimleri net görebil-mek için göz merceğinin kalınlığının ayarlanmasına göz uyumu denir.
Sarı lekede iki tip görme hücresi bulunur. Bunlar cismin rengini algılayan hücreler ve cismin şeklini algılayan hücrelerdir. Cismin şeklini algılayan hücreler dışta, ren-gini algılayan hücrelerde içte bulunur. Bu nedenle önce cismin şeklini sonra rengini algılarız.Gözdeki üç tabaka-yı delip göz küresinin arka kısmından dışarı çıkan sinir demetine optik sinir denir. Optik sinirlerin gözden çık-tıkları bölgeye de kör nokta (delme noktası) denilir. Kör noktada görüntü oluşmaz.

Görme Olayı: Göze gelen ışınlar komeadan kırılarak geçer. Göz bebeğinden göze girer. Göz merceğlnde kırılarak retina üzerine düşer. Retinada sarı leke üze-rinde ters olarak görüntü oluşur. Gözden çıkıp beyne giden görme sinirleri sarı lekede oluşan ters görüntüyü uyartılar halinde, beyindeki görme merkezine ileterek düz ve tek görüntünün oluşmasına yardımcı olurlar.
Cisimden gelen ışık ışını —»-kornea------Göz bebeği------ Göz merceği------Camsı cisim----Sarı leke —>Görme sinirleri—»-Beyindeki Görme merkezi
Gözde ışığı kırarak sarı leke üzerine düşüren yapılar kornea, göz merceği, ve camsı cisimdir.

Göz Kusurlan:
Göz kusurları doğuştan olabileceği gibi sonradan da kazanılabir. Doğuştan olan göz kusurları renk körlüğü ve şaşılıktır.
Sonradan kazanılan göz kusuriarında görüntü sarı lekenin üzerine düşmez. Bu yüzden de görüntü net değildir.
1- Miyop (uzağı net görememe): Göz küresinin optik eksen doğnıltusunda uzamasıyla veya göz merceğinin fazla kırıcı olmasıyla meydana gelen bir kusurdur.
Görüntü sarı lekenin önünde oluşur. Kalın kenarh mer-cekle düzeltllir.
2. Hıpermetrop (yakını net görememe): Göz küresinin optik eksene dik olarak şişkinleşmesiyle veya merceğin az kırıcı olmasıyla oluşan göz kusurudur.
Görüntü sarı lekenin arkasında oluşur. ince kenarlı mercekle düzeltilir.
3. Astigmat (Bulanık görme): Saydam tabaka veya mercek yüzeyinin kavislenmesi ile oluşan göz kusuru-dur. Retina üzerinde bir kaç noktada birden görüntü oluşur. Cisimler bulanık görülür.
Görüntüyü netleştirmek için özel yapılmış silindirik mercek kullanılır.


4. Presbitlik: Yaşlılarda yakını görememe hastalığı-dır.


ince kenarlı mercekle düzeltilir.
5. Katarakt: Göz merceğinde iyon ve tuzların birikme-siyle göz merceğinin saydamlığını kaybetmesidir. İleri düzeyde ise körlüğe götüren bir hastalıktır.
6.Şaşılık: irisi hareket ettiren göz kaslarının birinin uzun birinin kısa olmasıyla oluşan hastalıktır. Erken yaşlarda ameliyatla düzeltilir.
7. Renk Körlüğü (Daltonizm): Atadan oğula geçen bir hastalıktır. Kırmızı ile yeşilin, siyah ile beyazın ayırd edilememesidir. Daha çok erkek bireylerde rast-lanır. Kalıtsaldır ve düzeltilemez.Ana sayfada renk korlugu ile ilgili resimleri gorebilirsiniz.

KULAK ve İŞİTME DUYUSU
Kulak, işitme organıdır. Başın iki yanında yer almala-rı sesın yönünü bulmamızı sağlar. Kulağın görünen kısmı, kulak kepçesi adını alır.
Kulağın çok önemli iki görevi vardır.
1. işitmeyi sağlamak.
2. Yarım daire kanalları ile vücut hareketlerinde dengeyi saalamak.
Kulağın yapısı
Dış kulak: Kulak kepçesi, kulak yolu ve kulak zarın-dan oluşur. Görevi; topladığı ses dalgalarını titreşim-lere çevirip orta kulağa iletmektir.Kulak kepçesi ses dalgalarını toplar.
Kulak yolundaki salgı hücreleri koyu sarı renkte bir sıvı salarlar. Bu sıvı kulak zarını yumuşatırken aynı zamanda kulak yoluna gelen tozlarla birleşerek kulak kirini oluşturur.
Kulak zarı gelen ses dalgalarını titreşimlere dönüştürür

Orta Kulak: Dıştan kulak zarı ile, içten oval pencere ile kapatılmıştır. Çekiç, örs, üzengi kemikleri ile kulak zarına gelen ses titreşimlerini oval pencereye ulaştı-rır. Bu üç kemiğe kemik köprü adı verilir. Görevi, ses titreşimlerini kuvvetlendirerek dış kulaktan iç kulağa taşımaktır. Orta kulak östaki borusu ile yutağa bağlı-dır. Östaki borusu kulak zarının iki tarafındaki basın-cın dengelenmesini sağlar.
İç kulak: Yarım daire kanalları, dalız ve salyangoz-dan oluşur.
Yarım daire kanalları, içindeki sıvı ve algılayıcı hüc-relerle vücut pozisyonunu algılar. Aldığı uyarıları be-yinciğe ileterek vücudun dengesini sağlar.
Dalız, oval pencereden gelen ses dalgalarını salyan-goza iletir.
Salyangozda işitme sinirleri vardır ve gelen se
İşitme Olayı:
Kulak kepçesiyle toplanan ses dalgaları kulak yolun-dan kulak zarına gelir ve kulak zarını titreştirir. Zarın titreşimleri kulak kemikcikleri tarafından kuvvetlendirilip oval pencereye iletilir.
Oval penceredeki ses titreşimleri dalız içindeki sıvı ile salyangozdaki sıvıya geçer.
Ses titreşimleri salyangozdaki sıvıdan işitme duyu hücrelerine oradan da sinirlere aktarılırlar.
Sinirier tarafından alınan ses beyne iletilir ve işitme sağlanmış olur.
İşitme Yolu: Kulak kepçesi —»• Kulak yolu —»-Kulak zarı---Örs, çekiç,Üzengi-----Oval pencere----- Dalız------Salyangoz-------İşitme sinirleri —---- Beyindeki ışıtme merkezi
Kulak Sağlığı
Östaki borusu ile ağızdan ve burundan giren mikrop-lar orta kulak iltihabı denen tehlikeli bir hastalığa yol açar. Kulakta çınlama, uğultu ve ağrı oluşturur. Kulak zarının delinmesine yol açar.
BURUN ve KOKU ALMA DUYUSU
Burun koku alma ve solunum organıdır. Burnun uç kısmı kıkırdakdan, arka kısmı ise kemikten yapılmıştır. Burun boşluğu bir kemikle ikiye ayrılır. Boşluklardan ortaya doğru üç kemik çıkıntı (boynuzcuk kemikleri) uzanır. Bu kemiklerin arasındaki boşluklara sinüs denir. Sinüsler toz ve mikropları tutan sümüksü sıvı (mukus) ile kaplıdır. Toz ve mikropları tutmada burun kılları da rol oynar. Dışarıdan alınan havanın ısıtılıp nemlendirildiği kısım da yine sinüs boşluklarıdır. Havayı ısıtan sinüs boşluklarındaki kılcal damarlardır. Sinüzit sinüslerin iltihaplanmasıdır.
Burun boşluğunun üst tarafında koku alma sinirleri bulunur. Koku alma sinirlerinin yoğunlaştığı bölgeye sarı bölge denir. Koku zerrecikleri (moleküller) sarı bölgede mukus sıvısında çözünerek sinirleri uyarır, uyartılar sinirler yardımıyla beynin koklama merkezi-ne iletilir.

DİL ve TAT ALMA DUYUSU
Dil, üzerindeki tat alma cisimcikleri (tat alma meme-cikleri) ile tat almada, kaslı yapısı ile sindirim ve ko-nuşmada rol oynayan bir organımızdır.
Tat alma cisimcikleri tat alma hücreleri ve sinirlerden oluşur.
Suda çözünen tat maddeleri tat alma cisimciklerinde-ki tat alma hücrelerini uyarır. Oluşan uyarı sinirler ile beynin tat alma merkezine iletilir. Böylece tat almış oluruz.
Dilimizin her bölgesi her tadı alır. Ama bazı tatları alan tat tomurcukları bazı bölgelerde daha fazladır. Dilin ucu tatlı, orta kenarları tuzlu, arka kenarları ekşi ve arkası acı tatları algılamamızı sağlar.

Deri vucudumuzu distan orter.Yapisinda ter bezleri kıllar, kan damarları, sinir uçları, yağ bezleri vardır. Bu yapılar deride birçok değişik görevler yapılmasını sağlar.
Derinin Görevleri
a. Vücudu dış etkilere karşı koruma, su kaybını önleme ve mikropların vücuda girmesini önleme
b. Dokunma, acı ve ısıyı algılayarak beyne ulaştırma
c. Terieme ile zehirii maddelerin bir kısmını vücuttan atma
d. Solunum yapma (gaz alışverişi) e. Vücut sıcaklığının ayarlanmasına yardımcı olma
Deri başlıca iki tabakadan oluşur.
Üst deri (Epiderma): Üst kısmında ölü bir tabakası vardır. Onun altında canlı hücrelerden oluşan ve de-riye rengini veren tabaka vardır.
Gerçek deri (derma): Burada kılcal damarlar, kıl kökleri, yağ ve ter bezleri ve kıl kasları vardır. Ayrıca alt deride bulunan sinir uçları ile soğuk, sıcak, dokun-ma, ağrı, basınç gibi duyular algılanarak beyne iletilir.
Deri sağlığını korumak için ezilme, kesilme ve yanmalardan korumak gerekir. Derinin üstündeki kir ve ~\ ölü hücrelerin sık sık yıkanma ile uzaklaştırılması gerekir. Temiz deride mikroplar üreyemez.
Duyu Organlarının Sağlığı
Duyu organlarının sağlıklı çalışması için her bir duyu organına has temizliğe dikkat etmek başta gelir. Has-talık ve yaralanmalarda vakit geçirilmeden tedavi olunmalıdır. Aksi halde, tedavi olmayan hastalıklar kronik hale gelir. Bu durumda duyu organları görevini yapamaz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınızı aşağıdan yorumlama biçimi yazan yerden Anonim'i seçip yazabilirsiniz ;)